ZAMANSIZLIK ÖZLEMİ
Biraz daha uzak, ılık
Ve yaşamın incecik yolları,
Terseliyor baharı
Gün apaydınlık, çehresi yolları kuşanmış
Büyücek bir evin lambaları kanıyor
Dalları kar inceliğinde
Yürüyen sarı bir şey var
Upuzun, bakışsız
Küçük bir gül büyüyor
Bahçenin şehnaz, kuytusunda
Yarımca bir sessizlik ve gün ayıyor
Yorgun kireçli dallar arasında, bembeyaz gelinlikli
Büyülü bir gün geçiyor, güneşin karşısından
Efsunkarca
Küçük Kadınları özlüyorum
İyi ve mavi dişli kadınları..
Güneş tam burada batmalı işte
Bir yıkık çeşmede yıkanırken onlar
Bir kaç iç sesle beraber…
Bir daire çizmeli sükunet..
Belki gün yeniden doğabilir o zaman,
O zaman yine kuşlar tünemeli
Sıcak ve eski bir ekran gibi
Kesmeli parçalara
Yine yorgunsa gün,
Belki perde aralanmalı
Hiç bilmiyorum hangi zaman bu
Karışık, kaygılı
Çocukları arıyorum ve saflığı
Bir şeyler yalnız kalmış fazlaca
Buza kesmiş, iyi şeyler
Ne bir yazgısı var onların ne de bir düşüncesi
Öyleyse yaşamın harcı değil bu yokluk
Ben yoruldum oysa
Kuşları kovalarken
Biri var biri, içlerinde
Sağ pençesinde mavi bir ip bağlı..
Gökyüzü ile birleşik ve hür
Neredeler şimdi, bilmiyorum.
Uzak olduk birbirimize
Aramayı da unuttum nicedir
Belki de öldü.
Kim bilir..
Yorum gönder