İYİLİK ÇEMBERİ
İnsan fıtratı gereği yaşadığı durumlar karşısında her zaman doğru yolda devam edemeyebiliyor. İnsan beşer, şaşar boşuna demiyor atalarımız. Zaman zaman yaşadığımız olaylar karşısında yanlışlara düşebiliyoruz. Önemli olan hata yapmak değil,yapılan hatalardan ders çıkartmaktır. Ancak son zamanlarda öyle bir duruma geldik ki yapılan iyiliklerin söylenmesi yerine sürekli insanların açıklarını arama,yaptığı hataları yüzüne vurma normal bir davranış haline gelmiş.Yapılan kötülüklerin uyarılması bile kınama ve ayıplama şeklinde yapılıyor.
Oysaki bir Afrika kabilesinde, birisi yanlış birşey yaptığında kabilenin diğer üyeleri bir çember oluşturuyor ve o kişiyi çemberin ortasına koyuyorlar. İki gün boyunca o kişiye yaptığı iyilikleri söylüyorlar. Kabiledekilere göre her insan iyidir ama bazen insanlar kötü şeyler yapabilirler. Yaptıkları iyilikleri çember içine aldıkları kişiye söyleme ise onların yardım çığlığıdır. Yanlış şeyler yapan kişinin iyilik ile tekrar bağlantı kurması için bir araya geliyorlar,onu cezalandırmıyor ya da kınamıyorlar. Sizce de izledikleri bu yol daha mantıklı ve takdire şayan değil mi?Düşündüğünüzde bir insan bir hata yaptığında onu kınamak, ayıplamak onu daha da kötüye sürükleyebilir. Oysaki onda yaptığı hatalar ile farkındalık oluşturmak, yaptığı hatanın bilincine varan o kişide bir daha aynı hatayı yapma isteği uyandırmayacaktır.
Kur’an da da ve hadislerde de insanları küçümseyen,alay eden, kınayan kişiler için uyarılar bulunmaktadır:
“Kardeşinin başına gelen bir şeye sevinip gülme. Sonra Allah ona merhamet edip seni (o şeyle) imtihan eder.” (Tirmizî, Sıfatü’l-kıyâme, 54)
Toplumumuzda da gülme komşuna gelir başına bu durumu ifade etmek için kullanılmaktadır.
Sözlerimi Mevlana sözü ile bitirmek istiyorum. Başkalarının kusurlarını örtmede gece gibi olun.
ELİF KOŞAK
3 yorum