Umut Etmekten Vazgeçme
Tek bir yazı yazmam gerekse, tek bir not bırakabilecek olsam beni tanıyıp sevenlere, evlatlarıma, torunlarıma, yaşarken tanımaya fırsatım olmayan insanlara “Umut etmekten asla vazgeçmemelerini”isterdim.
Zaman zaman insan hayatının altüst olduğunu düşünebiliyor. Bundan daha kötüsü olamazmış gibi gelebiliyor. Bir masanın altına girip insanlardan saklanmak, yorganı kafasına çekip hayattan kaçmak, sorunlarının çözülmeyeceğini zannederek ölmek isteyebiliyor.
O anlarda işte sözlerimi duyan kulakların, okuyan gözlerin kullanıcısı olan bedenlerin ellerini, yüzlerini yıkamalarını, her şey yoktan var eden alemlerin rabbinden içinde bulundukları hal nedeniyle bir derman istemelerini, umutlarını asla kaybetmemelerini istiyorum.
Güneş her gün doğuyor, her gecenin bir sabahı mutlaka oluyor, kurumuş dallar yeniden yeşeriyor. Elbette senin de içinde bulunduğun sıkıntılardan kurtulman mümkün.
Peki nasıl mümkün?
Umudunu hiçbir zaman yitirmezsen bu her zaman mümkün.
Yıka elini, yüzünü, kollarını.
Yüreğine, bedenine, gözünde gördüğün ve görmediğin şekilde bulaşan kirlerden arın. Yeniden parlamaya başlasın kalbin ve bedenin.
Sonra huzuruna gel seni yaradanın. Huzurunda ol. Sen anlattıkça seni dinlediğini, sen yöneldikçe seni daha da kucakladığını, önemsediğini, sevdiğini bil. Huzurunda huzura kavuş. Huzurlu ol.
Şikayet etmekten vazgeç. Sen şikayet ettikçe derdinden, derdinin dermanını bulamayacaksın.
Şikayet ettiğin derdin için teşekkür et. Sana o derdi verene teşekkür et. Sen önce peşin peşin teşekkür et verilen dert için. Çünkü gün gelecek o derdin, asıl derdinin dermanı olduğunu anlayacaksın.
Bunu anlaman için neler mümkün? Bunu iste Yaradan’ından. Kolaylıkla anlamayı dile. Seni yaratan, seni yaratıp başıboş bir şekilde salmadı dünyaya. Sana şah damarından daha yakın oldu. Senin gözlerinin arkasından sana üflediği ruh ile izledi dünyayı. Bir sebebi var yaratılıp dünyaya bedenlenmiş olarak gönderilmenin. Bunu kolaylıkla anlaman için neler mümkün. Sen bunu iste. Bakış açının genişletilmesini dile. Anlayış sahibi olmayı dile. Hani bazen olur ya trafik sıkışır, bir yere geç kalırsın. Sonra oraya yetişmiş olsaydın yaşanılabilecek felaketlerden korunduğunu anlarsın. Lanet okuduğun trafik, kurtarıcın olmuştur. Hayretle fark eder, korku ve şükran içinde donar kalırsın. Onun gibi.
İşte seni çaresiz bırakan haller her ne ise daha güzel günlere seni hazırlamak içindir.
Sen bana inan.
Umudunu asla kaybetme.
Umut etmekten asla vazgeçme.
Senden vazgeçmeyen bir yaratanın var. Sen de ondan vazgeçme.
Her zaman hayal ettiğinden daha güzelinin olacağına inan.
Huzurunda ol. Huzurlu ol. Anlamak için neler mümkünse onları talep et. Bu dünyada ve yaşarken Allah’a kavuşanlardan olmak, huzurunda ve huzurlu olmak için neler mümkünse onları dile. Sonra da bana teşekkür et.
Yazar: Nurgül Çanakçı
Yorum gönder