İnsan ilişkilerinde sıkça söz edilen bir kavram vardır: “alma-verme dengesi.” Sağlıklı birilişkide tarafların birbirine eşit emek vermesi gerektiği düşünülür. Ancak söz konusu sevgiolduğunda bu matematiksel denklemin anlamı kaybolur. Çünkü sevgi, doğası gereği karşılıkbeklemez ve kendi iç dengesini kurar.
Sevginin Hesap Tutmayan Doğası
Sevgi, içten gelen doğal bir akıştır. Bir anne çocuğuna bakarken uykusuz kaldığı saatleri saymaz. Bir dost, zor zamanında yanında olduğunda, bunun karşılığını istemez. Sevgi,ölçülere sığmaz; çünkü temelinde özveri ve karşılıksızlık vardır. Hesaplandığında ise sevginin özü kaybolur.
Sanal Bir Denge: İlişkilerde Yanılgı
Alma-verme dengesi çoğu zaman bir “sanal denge” oluşturur. İnsanlar eşitliği sağladıklarını. Düşündüklerinde içleri rahat eder. Oysa bu yapay denge bozulduğunda ilişkideki sevginin gerçekliği de sorgulanır. Eğer sevgi sadece dengede kalmaya bağlıysa, zaten özünde koşullu bir bağdan söz ediyoruz demektir.
Tek Taraflı Sevgi ve Gerçek Denge Gerçek
sevginin içinde aslında denge bozulmaz; çünkü sevgi kendi dengesini kurar. Tektaraflı gibi görünse de kalpten gelen her şey değer taşır. Alma-verme hesabı ortadankalktığında, sevgiyi sürdüren taraf kendi samimiyetinin gücünü ortaya koyar. Diğeri busevgiyi almayı beceremese bile, dengesizlikten söz etmek anlamını yitirir. Ve eğer denge bozuluyorsa, zaten ortada gerçek bir sevgiden söz edilemez.
Sonuç
Sevgi, hesap defteri tutulan bir duygu değildir. Onu zorlayan şey, insanların ölçmeye ve karşılaştırmaya çalışmasıdır. Oysa gerçek sevgi, doğası gereği kendi dengesini içinde taşır.Paylaşıldıkça büyür, aktıkça çoğalır. Gerçek denge, denge aramayı bıraktığımızda ortaya çıkar.
Yazar!: Selin Kantoğlu